Andromeda bugünkü adı Aethiopia (Etiopya) olan ülkenin kralı Kepheus ve kraliçe Kassiepeia'nın kızıdır. Kraliçe Kassiepeia, güzelim diyeni tereddüte düşürecek, peri kızlarını kıskandıracak güzellikte bir kadındı. Güzel olmasına güzeldi ama kendisini öyle çok beğenir öyle çok överdi ki kimsenin yüzüne bakmaya tenezzül etmeyecek kibir ve gurura sahipti. Herkesi küçümser hiç kimseyi de beğenmezdi.
Kassiepeia, her fırsatta deniz perileri olan Nereids’lerden daha güzel olduğunu söyler, onları aşağılardı. Deniz perileri, güzelliklerinin küçümsenmesine ve bir insan tarafından aşağılanmaya daha fazla dayanamadılar. Kassiepeia'yı denizler tanrısı Poseidon'a şikayet ettiler.
Poseidon, himayesi altında olan perilere yapılan hakareti cezasız bırakamazdı. Bunun için Kassiepeia’nın ülkesi Aethiopia'yı yok etmesi için denizde yaşayan ve insan yiyerek beslenen ejderini gönderdi. Böylece ejderin krallığı birbirine katmasını sağladı.
Ejderin ülkeyi istila etmesi üzerine kral Kepheus ne yapacağını bilemiyordu. Sonunda kahinlere, ülkesini bu durumdan nasıl kurtarabileceğini sordu. Kahinler, bu durumdan kurtulup ülkenin eskisi gibi feraha kavuşabilmesinin tek yolunun kızı Andromeda’yı, ejdere kurban etmesi olduğunu söyledi. Kral Kepheus çaresiz kalmıştı. Karısının güzelliğinden kaynaklanan kibri yüzünden kızını feda etmek zorundaydı. En nihayetinde istemeyerekte olsa kızı Andromeda’yı çıplak bir şekilde kayaya zincirleyerek ejderhaya kurban olarak sundu.
Bu sırada Zeus'un güzel prenses Danae'den olan oğlu Perseus, kanatlı atı Pegasus ile gökte geziyordu. Ejderhanın, korkudan titreyen çaresizlik içinde hiçbir şey yapamadan zincirlere bağlı vaziyette ölümü bekleyen Andromeda’yı yiyecek olmasına kayıtsız kalamadı ve yere indi. Derhal ejderhayı Andromeda’nın üzerinden çekti ve öldürdü.
Andromeda, kendisini bu zor durumdan- ölümden- kurtaran Perseus’a aşık olmuştu. Perseus, kralın yanına giderek kızıyla evlenmek için izin istedi. Kral kızını kanlı canlı görünce çok mutlu oldu ve evlenmelerine izin verdi. Fakat unuttukları bir şey vardı : Andormeda'nın nişanlısı Phineus... Phineus, yok sayılıp nişanlısının elinden alınmasına tahammül edemedi. Böyle bir aşağılanmayı kendisine yediremedi ve düğünü basıp ortalığı savaş alanına çevirdi. En sonunda zorlu kavganın galibi Perseus oldu ve Andromeda ile evlenebildi. Andromeda, hayatının aşkını bulduğundan çok emindi ve bundan sonraki hayatında çok mutlu oldu.
Bu mitolojik öyküde yaşanan olay “Andromeda Kompleksi” olarak bilinir. Aynı zamanda “Sindrella kompleksi” ya da “ beyaz atlı prens kompleksi” de denir.
Andromeda anne babasının bile yardım edemediği bir durumdayken kurtarıcısına aşık olmuştu. Küçükken okuduğumuz masallarda; külkedisi üvey annesinden prens sayesinde kurtulup Sindrella oldu, Pamuk Prenses cadının onu ölüme terk edişinden prens sayesinde kurtuldu.
Hepimizim severek okuduğu hikayelerde zorlu bir süreç yaşanırken bir erkeğin varlığı kahraman sıfatıyla ortaya konulmuş ve karakterler kurtarıcılarına aşık olmuşlardır.
Şimdi bu hikayeleri kenara bırakıp bir genç kızın hayatını ele alacak olursak durum her zaman bu kadar iç açıcı olmayabilir. Aile içinde baskı ve şiddet gören, çevre ile teması engellenen, zor zamanlar geçiren genç kızlar kendilerine yardım eden ilk karşı cinsi kahraman ilan ederek “beyaz atlı prensi” olduğunu sanabiliyorlar. Erken kararlar verip dönüşü olmayan yollara girebiliyorlar. Kişiliğin henüz oluşmadığı, eğitimin dahi tamamlanmadığı yaşlarda genç kızlar; evlenerek kurtulmak istedikleri ortamı, ileride mumla arayacak duruma düşebilirler. Bu durum olması gereken mesleki düzeyden daha düşük işlere ve maddi imkansızlıklarla neden olabilir.
Genç kızlar, zorlu bir sürecin ardından karşılarına çıkan ilk kişiye tutunup hayatına hiçbir yararı dokunmamış olsa da kendi içinde o kişiyi yüceltip bir konuma getirme hatasına düşebilmektedir. Aile içindeki baskının adı kısıtlama olurken anlamsızca yükselttikleri kişinin baskıları; sevgi belirtisi ve sahiplenilmek sanılır. Geri dönüşü olmayan ya da ağır bedeller ödemek zorunda kalacakları hatalar yapmaları çok olası olup bunun önüne geçmek için aile, çocuklarını özgür bir ortamda, değer vererek ve aşırılığa kaçmadan yetiştirmelidir. Aşılması güç bir olayda kendi başına üstesinden gelebilmeyi öğretmeli ve özgüven aşılamalıdır.
İdealleri peşinde koşan bir kadın bile bilinçli ya da bilinçsiz bu sendromu yaşayabilir. Beyaz atlı prensini bekliyor olabilir. Böyle bir durumdan sıyrılıp beklentiyi karşımızdaki insandan ziyade kendimize çevirmeli beyaz atlı prensin yollarını gözlememeliyiz. Yanı kurtarıcımız kendimiz olmalıyız. Bir şeyleri başarmak, üstesinden gelmek kadının kendine inanmasıyla başlar. Mutlu sonu kadın kendi gücü ve çabasıyla da yazabilir.
Tüm kadınlara ve kadın destekçilerine sevgilerle...
Esma Balcı
Andromeda Kompleksi (Bir erkeğin himayesi altına girme isteği) http://www.gizlimabet.com/showthread.php?t=48020 Andromeda, Cinderella ve Godot Kompleksleri http://www.mahfiegilmez.com/2015/12/andromeda-cinderella-ve-godot-kompleksi.html?m=1 Andromeda kompleksi-mitoloji http://psikoloji-phantasmal.blogspot.com.tr/2007/10/andromeda-kompleksi-mitoloji.html?m=1 Sindrella Kompleksi http://birgunbiryerde.blogspot.com.tr/2014/10/kadnlarda-bagmszlk-korkusu-andromeda.html?m=1
Comments