top of page
  • Yazarın fotoğrafıpsyche

SİNESTEZİ



Rus besteci ve piyanist Alexander Scriabin kendi sinestezisini, orkestra, piyano, org ve koro için yaptığı beste ile ifade etmişti: “Prometheus, The Poem Of Fire”. Scriabin, notaları “parlak ve çakan ışıklar” olarak hissediyordu.

Fransız besteci Olivier Messiaen bestelerinin sinestezik durumundan doğduğunu söylüyordu: “Ne zaman bir müzik dinlesem veya notalara baksam, renkleri görürüm… Bryce Canyon’ın piyesine beste yaptığımda, uçurumların rengi kırmızı ve turuncuydu.”

Ünlü Nobel ödüllü fizikçi ve besteci Richard Feynman da sinestezikti. Atom bombasının yaratımına katkıda bulunmuş, kuantum elektrodinamiğinde yeni perspektifler yaratmış, çoğu Maya hiyeroglifinin çevirmeni bu enteresan karakter, harfleri ve sayıları renk olarak deneyimliyordu: “Bir denklem gördüğüm zaman, karakterleri renk olarak görüyorum. Neden bilmiyorum… Parlak j’ler, hafif menekşe – mavi n’ler ve koyu kahverengi x’ler…”.

Peki, bu isimlerin duyuları renk olarak görmesi anlamına gelen sinestezi nedir?

Sinestezi, kelime anlamıyla Yunancadaki sin, yani "birlikte" ile aisthesis yani "his/duygu" kelimelerinden türetilmiştir. Duyuların birlikte algılanması ya da birbirine karışması durumudur.

Sinestezi deneyimi, birbiriyle ilişkili iki kısımdan oluşur; tetikleyiciler ve eşlenikler. Bu iki kısım arasındaki ilişki bir düzen içindedir. Her eşlenik, bir tetikleyici tarafından tetiklenir. Örneğin; sevdiğiniz şarkının çalması (tetikleyici), sinestezik bir kişide hoşa giden mor renk (eşlenik) olarak algılanabilir.

En sık rastlanan sinestezik kişiler, harfleri renk olarak deneyimler. Her harf, kişi tarafından farklı bir renk olarak algılanır ve kodlanır.

Diğer duyuları renk olarak algılayan sinestezikler ise daha az görülmektedir. Bu gruba dâhil olan sinesteziklerin hafızaları diğer gruba göre daha zayıftır. Yaşadıkları ve hatırlayamadıkları bir olayı seneler sonra hafızaları sayesinde değil, olaya ilişkilendirdikleri bir koku sayesinde hatırlayabilirler. Onlara göre her şehrin, her evin, her yerin, her tadın, her sesin sahip olduğu değişik renkler vardır.

Bazı sinesteziklerin ise aşırı hassas dokunma yetileri bulunur. Diğer duyuların yetersiz kaldığı ortamlarda dokunma duyuları sayesinde başarıyla hareket ederler. Örneğin; karanlık bir odada sadece dokunma duyusuyla, beyninde bu hislerin renk olarak algılanmasından dolayı odanın tam haritasını çıkarabilen hastalar bilinmektedir.

Günümüzde altmıştan fazla sinestezi çeşidi bulunuyor fakat en kısa haliyle iki başlıkta toparlayabiliriz:

1-İdiyopatik: Sebebi bilinmeyen ve çoğunlukla geçici olan sinestezidir. Bu, her yirmi beş bin kişiden birinde görülen, oldukça ender bir durumdur. Kafaya alınan darbeler beynin orta temporal lobuna hasar vererek geçici sinestezik durumlara sebebiyet verebilir. Bir süre sonra bu durum kendiliğinden geçer ve kişi normal haline döner.

2-Edinilmiş (sonradan kazanılan) Sinestezi: Genellikle bir başka hastalığın varlığı sebebiyle ortaya çıkmaktadır. Buna da en yaygın olarak rastlanan örnek epilepsi hastalarıdır. İki hastalıkta da beyin anormal elektrik sinyalleri üretmektedir.

Sinestezinin nedenleri nelerdir?

-farklı sinyallerin anormal bölgeleri tetiklemesi,

-nöronlar arası uyartı iletimini durduran veya yavaşlatan sistemin (inhibasyon sistemi) gücünü kaybetmesi,

-psikedelik ilaçların kullanımı sonucu,

-inme/felç,

- körlük, sağırlık sebebiyle bile oluştuğu tespit edilmiştir.

Algıdaki her sapma sinestezi olarak tanımlanamaz. Bunun için belli kriterler bulunur;

1) Sinestezi istemsiz ve otomatik olarak oluşmaktadır.

2) Sinestezik algılar uzay-zamanda bir yere sahiptirler. Yani sinestezik bir algı her mekânda oluşmayabilir.

3) Sinestezi algısı sabittir ve hep aynı şekilde oluşur.

4) Sinestezik algılar hafızada güçlü yer tutarlar ve kolay kolay unutulmazlar.

5) Sinestezik algı sonucu güçlü duyguların bir anda boşalması görülebilir.

Sinestezi uzun dönem asosyallik sonucu oluşabilecek bir hastalık olabileceği gibi sonucunda asosyalliğe sebep olabilecek bir hastalıktır da. Hastalar genellikle uzun bir süre diğerlerinden farklı olduğunu anlamamaktadır ve bunu fark ettiklerinde bu özelliklerini söylemekten çekinmektedirler.

Her sinestezi hastası, hastalığı aynı derece yaşamaz. Yaşanan deneyimler ve gözlenen durumlar hastadan hastaya farklılık gösterir. Ayrıca bu hastalığa yatkın bir insan tipinden söz etmek mümkün değildir. Bu nedenle sinestezi hastalığıyla ilgili genelleme yapmak oldukça zordur.

Sinestezi, doğru yönlendirme sayesinde toplum içerisinde avantaja çevrilebilir. Bu ilginç özelliklerinden ötürü kendisini sanata ve bilime adayan çok sayıda ünlü isim mevcuttur. Ünlü sinestezi hastaları arasında ressam Wassily Kandinsky, yazar Vladimir Nabokov, besteci Duke Ellington, Franz Liszt, Nikolai Rimsky Korsakov, fizikçi Richard Feynman ve şair Arthur Rimbaud ile Charles Baudelaire bulunmaktadır ve bu liste, daha yüzlerce isimle genişletilebilir.

Hilal YAVUZ


https://evrimagaci.org/article/tr/gercek-kafa-karisikligi-sinestezi-ve-evrim

https://onedio.com/haber/bir-garip-olay-tatlari-kokulari-ve-sesleri-renk-olarak-algilama-durumu-olan-sinestezi-599626

http://www.felsefetasi.org/sinestezik-algi/

https://nbeyin.com.tr/synesthesia-sinestezi/

https://www.bilimtreni.com/renkleri-koklamak-sayilari-tatmak-sinestezi/

228 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page