Japonya’da dürüstlüğün, Çin’de uzun ömrün, Hindistan’da dostluğun sembolü olan bambu çoğunlukla Asya’da yetişen bir bitkidir. Bambular üzerine ne kadar yük binerse binsin esner, eğilir ama kırılmazlar. Yük üzerinde olduğu sürece öyle kalır ve yük kalktıktan sonra eski haline gelirler.
Bizler de üstesinden gelemeyeceğimiz bazı zorluklarla karşılaşabiliriz. Kimimiz tıpkı bambular gibi eski formuna dönerken kimimiz ise kırılır, örseleniriz.
Bu eski formuna dönme olayına psikolojide resilience adı verilir.
Resilience-Tam Türkçe karşılığı olmamakla birlikte-psikolojik dayanıklılık, psikolojik sağlamlılık ve yılmazlık anlamlarına gelmektedir.Hayatın stresli ve zorlayıcı deneyimleri karşısında bir ruhsal rahatsızlık ya da dejenerasyon geçirmeden kalabilmek ve kaos geçtikten sonra eskisinden daha olgun ve gelişmiş olarak hayata kaldığımız yerden devam edebilmek ve dayanıklı olabilmektir. Esnek ve çevik olabilmek adına köklü değerlerimizden destek alarak düştüğümüz zaman kalkmayı seçmek, bilinçli ve niyetli bir davranıştır.
Psikolojik sağlamlılık gösteren bu bireylere resilient denir.
Resilientler diğer bireylere göre özsaygıları daha yüksek, zeki, içten denetimli, özerk, iyimser ve mizah duygusuna sahiptirler. Çoğunluğu demokratik aile kültüründe yetişmiştir. Resilient kişiler kendi iyiliklerini, mutluluklarını başkalarının davranışlarına bağlı olarak belirlemezler ve suçu başkalarının üzerine atmazlar. Her zaman kendilerine şu soruyu sorarlar: içinde bulunduğum durumu değiştirebilmek için ne yapabilirim?
Özetle resilient olabilmek için:
•Enerjimizi değiştirebileceğimiz özelliklerimizin üzerine odaklamak
• Kendi mutluluğumuza sahip çıkmak, mutluluğa ulaşmak için başkalarına bel bağlamamak
•Güçlü yanlarımızın farkına varmak ve bunları kullanmak
• Bizi sınırlayan inançlardan kurtulmak
• Her zaman kullanılabilecek yedek bir plan oluşturmak gerekir.
Bir de mücadele edemeyen hayata karşı dik duruş sergileyemeyen karşılaştıkları olumsuzluklara boyun eğen insanlar vardır. Pozitif psikolojinin araştırma konusu olan bu durumdaki bireyler için ortak olan bazı çevresel faktörler ve bireysel farklılıklar gözlenmiştir. Bunlar;
•Erken Doğum
•Kronik hastalıklar.
•Aile ve ebeveynlerde problemler(madde bağımlılığı olan aile bireyleri vs.)
• Özerk olamama
•İhmalkar aile kültürü
•Sosyoekonomik düzeyde ve eğitim düzeyinde düşüklük
Hayata karşı farklı duruşlar sergilememizdeki bir diğer neden ise fırsat eşitliğinin olmamasıdır. Ancak böyle nedenler pes etmek için yeterli değildir.
Şimdi pes etmeyenlerin hayat mücadelesinde nasıl bir duruş sergilediklerini inceleyelim
21.doğum gününden kısa bir süre sonra ALS teşhisi konan kalan yaşamını tekerlekli sandalyede geçiren iletişim kurmak için bilgisayarlı bir ses sistemi kullanmak zorunda olan Stephan Hawking buna rağmen evlenmiş ve teorik fizik üzerine araştırmalarına devam etmiştir.
Bin dokuz yüz doksan dokuz tane deney yapan deneyleri her defasında bir sonuca ulaşmayan ama bu başarısızlığı deneyim olarak nitelendiren Thomas Edison pes etmemesi sayesinde dünyamızı aydınlatmıştır.
Tokat doğumlu olan Hüseyin Özer anne ve babası ayrıldıktan sonra babası tarafından evlatlıktan reddedilerek bir ağanın yanında çalışmaya başlamıştır. Bir şekilde Ankara’ya gönderilmiş burada sefalet içinde tuvaletlerde kömürlüklerde barınmak mecburiyetinde kalmıştır. Garson olarak çalıştığı bir restoranı ilerleyen zamanlarda satın aldı ve Londra’da restoranlar zinciri kurdu. Türk yemeklerini Kraliyet Ailesine tanıtan Türk oldu.
Önce uçmayı uçamıyorsak koşmayı koşamıyorsak yürümeyi yürüyemiyoruz sürünmeyi denemeliyiz. Ancak nasıl yaparsak yapalım mutlaka ilerlemeye çalışmalıyız. Çünkü biliriz ki kader gayrete aşıktır. Nefes aldığımız sürece mutlaka bir şeyleri değiştirme şansımız vardır. Her şey inanmakla başlar. Eğer bir şeyi yapabileceğimize gerçekten inanırsak Zihni’miz yapabilmemiz için yeni yollar keşfeder.
Çıkmış olduğunuz bu hayat yolculuğunda başınıza her ne gelmiş olursa olsun hayallerinizin ve hedeflerinizin gerçekleşmesi ve sağlam durabilmeniz dileğiyle...
Sena ÇETİN
Gecenın 3.5larına kadar uğraştın gönlümüz seninle yiğidim beni bul 3 numaralı oda arkadaşın 😍♥️
Yazılarımıza olan ilginizden dolayı hepinize teşekkür ederiz. :)
Bilgi dağarcığımızı genişlettiğiniz için çok teşekürler.Başarılarınızın devamını dilerim.
elinize sağlık Sena hanım
yazınızı okudum beğendim